Hakkari´nin Şemdinli ilçesindeki bombalı saldırıya uğrayan Umut Kitabevi´nin sahibi Seferi Yılmaz, tutuksuz yargılandığı davada, PKK terör örgütüne üyelik suçlamasıyla 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kitabevini bombalayan Şemdinli sanıklarının serbest bırakılması ve davalarının örtbas edilmeye götürülmesine karşın, kitabevinin sahibinin hemen cezalandırılması, kamuoyunda rahatsızlığa neden oldu. PKK ile böyle mücadele edilemeyeceğini belirten uzmanlar, bu çifte standardın sorunu daha da büyüteceğini, sorunun zaten yıllardır bu tür yanlışlıklarla büyüdüğünü hatırlatıyorlar.
05.12.2008 16:43 Canlı yayında bir kontrgerilla operasyonunu, Özel Harp Dairesi (ÖHD)´nin örtülü bir operasyonunu naklen görmek isteyenler baksın. Operasyon hala devam ediyor... Bombalamak değil de bombalanmak mı suç? Bu nasıl adalet? Bombalayan iyi çocuklar aklanıyor ama bombalananlar cezayı hemen alıyor! Kitapçı PKK´yı destekliyormuş öyleyse kitabevini bombala! Hukuk nerede peki? PKK ile böyle mi mücadele edilecek? Böyle mücadele edilmeye çalışıldığı için, jitemcilerin ve benzer zihniyetlilerin yıllarca hukuk dışı infazlarıyla yürüttükleri mücadeleyle insanlar devletten nefret eder hale gelmedi mi? Doğu ve Güneydoğu´dakiler insan değil mi, hukuk orada geçerli değil mi? Kendiniz gibi onları da insan görüp, insanca yaklaşıp sorunlarını çözmek yerine vur öldür bombala. Üstelik de PKK yapıyor gibi göstererek... Böyle hukuk dışı bir mücadeleyle, yani kontrgerilla mücadelesiyle başarılı olunabilir mi?.. Hukuk dışı hiçbir uygulama kabul edilemez. Şemdinli´de askerlerin karıştığı olaylar kontrgerillanın sırıtmasına başka bir örnektir. PKK ile böyle mücadele edilmemeli. Aksi halde Güneydoğulu insanlarımızı - evet onlar da bizim insanımız, asırlardır birlikte yaşamışız - diğer bölgelere düşman ederiz. Şemdinli zihniyetindeki insanlar, devletin bekası için her şeyi reva görenler Kürtlere dışkı yedirip de PKK´yı aslında palazlandırmış olmadılar mı? Şimdi bu şekilde çirkin bir mücadele işe yarıyor mu yoksa halklar arasına uçurumlar mı açıyor. Bu, PKK ve kontrgerilladan ve Türkiye düşmanlarından başka kime yarar? Adalet mülkün temelidir ise, adaletsizlik neyin temeli?..
Meşhur talimname bir kez daha kameraların karşısında
Şu an Kontrgerilla talimnameleri uygulanıyor. Özel Harp Dairesi (ÖHD) özel ve örtülü operasyonlar yürütüyor. ´Devlet adına kurşun atan da infaz yapan da hukuken soruşturulmazlar cezalandırılmazlar. Bir gayrınizami kuvvetin yeraltı unsurları kaide olarak kanuni statüye sahip değillerdir´ bir resmi talimname olan ´ST-31.15 nolu Kara Kuvvetleri Sahra Talimnamesi´ne göre. Hukuken soruşturmaya cezalandırmaya çalışan Şemdinli savcısı Ferhat Sarıkaya ve Van Mahkeme üyeleri gibileri çıkarsa onlar da gerekli cezaları alırlar. Öyle ki mesleklerini yapmalarına, hatta bir devlet kurumunda çalışmalarına dahi izin verilmez!.. Eğer bu talimname şu an uygulanıyorsa, ki uygulandığı görülüyor, öyleyse niçin Ergenekon davasının açılmasına izin veriliyor, niçin Susurlukçulara dava açılmasına izin veriliyor, niçin Jitemcilere dava açılmasına izin veriliyor? Sanıklar cezalandırılmayacaksa davaların açılmasının ne anlamı var? Adalet duygusunun kaybolması mülkün yani devletin temelinin de kaybolmasına, devletin çökmesine yol açmaz mı? ´Açmaz açmaz, sen merak etme, biz zorbalıkla entrikalarla devleti ayakta tutmayı biliriz´ mi deniyor?..
Şemdinli Bazen Yavaş Bazen Hızlı: Kitabevine bomba atan iyi çocukların davasında yavaş, kitabevi sahibinin cezalandırılmasında hızlı
Hakkari´nin Şemdinli ilçesindeki Umut Kitabevi´nin sahibi Seferi Yılmaz, tutuksuz yargılandığı davada, 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Van 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, mahkeme heyeti sanık Seferi Yılmaz´ın, terör örgütü üyesi olmak ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçlarından beraatine, suç ve suçluyu övme suçundan ise 1 yıl hapis cezasına çarptırılmasına, temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verdi. Seferi Yılmaz, söz konusu suçlardan 20 Haziran 2006 tarihinde Van Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesince tutuklanmış, 7 Mayıs 2007´de, Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edilmişti.
İyi çocukların davası bitmedi
Şemdinli´de kitapçıya bomba attıkları suçlamasıyla sivil mahkeme tarafından 49 yıl hapis cezasına çarptırılan ve Org. Büyükanıt´ın iyi çocuk dediği astsubaylarla ilgili davayı ise Yargıtay bozmuştu. Van Mahkemelerince verilen 39´ar yıllık ağır hapis cezaları yargıtayca bozulan iyi sanıkların davası askeri mahkemeye gönderilmişti. Unutma sürecine sokularak bir zaman sonra da sanıklarının aklanacağına toplumun kuşku duymadığı dava hala sürüyor.
ST-31.15 nolu Kara Kuvvetleri Sahra Talimnamesi ve Şemdinli
Şemdinli´den sonra Atabeyler davası da beraate götürülüyor başlıklı 31 Mayıs 2007 tarihli yazımızı tekrar aktaralım:
Atabeyler davası beraate götürülüyor demiştik, haklı çıkıyoruz. Savcının komedi mütaalasına bakın. Sanıkların yanında Başbakanın evinin olduğu sokağın ve ayrıca Cüneyt Zapsu´nun evinin krokileri bulunuyor ama savcı beye bakın ki sanıkların patlayıcıları PKK´nın kır kadrosuna yönelik kullanmayı planladıklarını söylediklerini belirterek buna itibar edilmesi gerektiğini savunuyor. Bir savcı sanıkları suçlar, avukat ise savunur. Bu nasıl savcı ki tersini yapıyor, PKK´yı araya sokarak sanıkları kahramanlaştırmaya çalışıyor. Türkiye´de kontrgerilla tartışmalarını, 1975 yılında sanık olarak yargılandığı Bomba Davası duruşmalarında yaptığı destansı savunmasıyla ilk defa, en kapsamlı ve en etkili şekilde başlatan kişi olan Kurmay Yarbay Talat Turhan ile Milliyet gazetesinin 16 Kasım 1990 yılında yapmış olduğu röpörtajı ki, bu sitenin sayfalarında da var, burada tekrar aktarıyoruz. Böylece Şemdinli ve Atabeyler davalarının beraatle sonuçlandırılacağını, onları dava etmek isteyen Van Savcısı ve mahkemesi üyelerinin niçin cezalandırıldığını, Van mahkemesi kararının niye geçersiz kılındığını ve bundan sonra da meydana gelebilecek benzer olası gelişmeleri anlayabiliriz. Milliyet, 16 Kasım 1990, Talat Turhan´la röpörtajdan:... devamı için tıklayın (Abdullah Harun, 31 Mayıs 2007)
Malesef şemdinli soruşturması beklendiği gibi örtbas ediliyor. Sanıklara Van 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 39´ar yıllık ağır hapis cezaları, şemdinli olayının iddia edildiği gibi bir kontrgerilla operasyonu olduğunun mahkemece kabulünü gösteriyordu. Yoksa o cezalar niye verilsin. Ama kontrgerilla boş durmuyor. Sivillere karşı işlenmiş bir suç için sivil mahkemenin verdiği kararı kabul etmiyorlar. Hayret bişey. HSYK gibi yargıtaya da elemanlarını yerleştirmişler. Askeri mahkeme bakarsa hafif cezalarla kurtulacakları çok açık. Bu arkadaşlar sivilleri bombalayıp terörü azdırıyor, pkk yaptı süsü veriyorlardı. Peki acaba pkk yaptı denilen kaç terör eylemi gerçekten pkkya ait. Böyle bir şüphe doğmuyor mu şemdinli olayı sonrası? Bu olayın örtbas edilmesi nasıl engellenebilir? 39 yıllık cezaları veren Van mahkemesi karar bozmaya direnemez mi, direnirse çok iyi olur. Savcısıyla mahkemesiyle Van ilimiz bu konuda tüm Türkiyenin yüzünü ağarttı, bravo onlara. Bu olayın üzerine kararlılıkla gittiler. Ayrıca Şemdinli halkı da tekrar toplanıp isyan etmeli bu duruma. Göz göre göre bombalıyor terör çıkarıyor ve kimliklerini gizliyorlar namertçe. Bir taraftan pkk, diğer taraftan bu çeteler hem Güneydoğuda ve hem de Türkiye´nin diğer bölgelerinde gerilim stratejisi uyguluyor. (Taner, 17 Mayıs 2007, Forumdaki görüşlerden)
Abdullah Harun
(05 Aralık 2008, 16:43)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: