Birinci ´Ergenekon´ davasının bugün yapılan 115. duruşmasında taleplere ilişkin görüşünü açıklayan Cumhuriyet savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, tutuklu sanık Mehmet Zekeriya Öztürk´ün talebi doğrultusunda terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan´ın dava dosyasının mahkeme tarafından istenilmesi yönünde görüş bildirdi. Duruşmaya günün diğer bir tartışması damga vurdu. Emniyet Genel Müdürlüğü´nün her yıl tüm hakim ve savcılara verdiği geleneksel iftar yemeğine savcı ve hakimlerin katılması, bazı medya kuruluşlarından sonra Ergenekon sanıkları tarafından da çarpıtıldı. Duruşmada Kemal Kerinçsiz´in bunu gündeme getirmesinin ardından aynı konuda söz alan Oktay Yıldırım´ın avukatı da dilekçe vererek yemeğe katılan hakimler için reddi hakim talebinde bulundu. Duruşmada bu konunun peşpeşe dile getirilmesi hazırlanmış bayat bir savunma taktiği olarak yorumlanıyor. Savcı ve hakimlerin her yıl birçok resmi kurum ve kuruluş tarafından verilen resepsiyonlara ve kokteyllere katıldığını hatırlatan çevreler, bugüne kadar bunun eleştiri konusu yapılmadığına da dikkat çekiyor. Resmi bir kurum olan ve zaten savcı ve hakimlerle hergün görüşmekte olan Emniyet´in iftarına, isimleri Ergenekoncu çevrelerin ´bizden´ şeklinde gördükleri 12. ve 14. mahkemenin tartışmalı isimlerinin bile katıldığına dikkat çeken aynı çevreler, muhtemelen geleneksel yemeğin iftar olduğu için ´dini´ yönü bulunması sebebiyle, savcı ve hakimlerin İstanbul Emniyeti´nin iftarına katılmalarının olay yapılmak istenmiş olabileceğini vurguluyorlar ve Ergenekon soruşturma ve dava sürecinde sanıkların, avukatlarının ve medyasının her fırsatta mahkeme heyeti ve savcılar üzerinde baskı kurmaya ve davayı kişiselleştirmeye çalıştığına da dikkat çekiyorlar. Halen devam eden duruşmaya mahkeme heyeti talepleri değerlendirmek üzere ara vermiş durumda.
Sanıkların talebi üzerine Ergenekon savcısı, Öcalan dosyasını istedi
Birinci ´Ergenekon´ davasının bugün yapılan 115. duruşmasında taleplere ilişkin görüşünü açıklayan Cumhuriyet savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, tutuklu sanık Mehmet Zekeriya Öztürk´ün talebi doğrultusunda terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan´ın dava dosyasının mahkeme tarafından istenilmesi yönünde görüş bildirdi. Duruşmaya günün diğer bir tartışması damga vurdu. Emniyet Genel Müdürlüğü´nün her yıl tüm hakim ve savcılara verdiği geleneksel iftar yemeğine savcı ve hakimlerin katılması, bazı medya kuruluşlarından sonra Ergenekon sanıkları tarafından da çarpıtıldı. Duruşmada Kemal Kerinçsiz´in bunu gündeme getirmesinin ardından aynı konuda söz alan Oktay Yıldırım´ın avukatı da dilekçe vererek yemeğe katılan hakimler için reddi hakim talebinde bulundu. Duruşmada bu konunun peşpeşe dile getirilmesi hazırlanmış bayat bir savunma taktiği olarak yorumlanıyor. Savcı ve hakimlerin her yıl birçok resmi kurum ve kuruluş tarafından verilen resepsiyonlara ve kokteyllere katıldığını hatırlatan çevreler, bugüne kadar bunun eleştiri konusu yapılmadığına da dikkat çekiyor. Resmi bir kurum olan ve zaten savcı ve hakimlerle hergün görüşmekte olan Emniyet´in iftarına, isimleri Ergenekoncu çevrelerin ´bizden´ şeklinde gördükleri 12. ve 14. mahkemenin tartışmalı isimlerinin bile katıldığına dikkat çeken aynı çevreler, muhtemelen geleneksel yemeğin iftar olduğu için ´dini´ yönü bulunması sebebiyle, savcı ve hakimlerin İstanbul Emniyeti´nin iftarına katılmalarının olay yapılmak istenmiş olabileceğini vurguluyorlar ve Ergenekon soruşturma ve dava sürecinde sanıkların, avukatlarının ve medyasının her fırsatta mahkeme heyeti ve savcılar üzerinde baskı kurmaya ve davayı kişiselleştirmeye çalıştığına da dikkat çekiyorlar. Halen devam eden duruşmaya mahkeme heyeti talepleri değerlendirmek üzere ara vermiş durumda.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün 115. duruşması yapılan 1. Ergenekon davasında söz alan tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz, Alparslan Arslan´ın mahkemeye gönderilen cep telefonu ve sim kartındaki adreslerin delil olarak kullanılamayacağını ileri sürdü. Arslan´ın cep telefonu hafızasında 5 bine yakın internet ve elektronik posta adresinin bulunduğunu ifade eden Kerinçsiz, kendisi de dahil 10 Ergenekon davası sanığının adresinin de telefon dökümünde yer aldığını söyledi. Kerinçsiz, Arslan´a ait olan cep telefonu ve sim kartının 2006 yılına kadar poliste tutulduktan sonra çözümünün yapılmasının usule aykırı olduğunu ve şüphe uyandırdığını da savunarak, Arslan´ın cep telefonunda Ergenekon sanıklarının e-mail adreslerinin bulunmasının aralarında bir ilişkinin var olabileceği şeklinde değerlendirilemeyeceğini kaydetti.
İstanbul Emniyet´inin geleneksel iftar yemeğine savcı ve hakimlerin katılması sanıkları ve bazı medyayı rahatsız etti
Kerinçsiz ayrıca, bir gazetede yayınlanan Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar, davaya bakan mahkeme heyeti ve bazı polislerin 2008 Eylül ayında katıldıkları iftar yemeğinde çekilen fotoğraflara değindi. Bu yemekte ´İstanbul Emniyet Müdürlüğünün şubelerinden İstihbarat Şube Müdürlüğünün adeta sözde Ergenekon davasının açılarak iddianamenin kabulünü kutladığını´ ileri süren Kerinçsiz, ´Tertibi yürüten bir kısım emniyet mensupları, soruşturma savcıları, soruşturma ve kovuşturma hakimlerinin bir arada bağımsız ve tarafsız yargı düşüncesinin ve toplumsal vicdanın asla kabul edilemeyeceği görüntülerin ortaya çıkması sanık olarak şahsımda bu davanın her iki sürecine olan inancımı ortadan kaldırdığı gibi adalete olan güven duygumu da bir kez daha onarılmaz bir şekilde sarstı´ dedi. Aynı yemeği anımsatan tutuklu sanık Mehmet Zekeriya Öztürk de bir art niyeti olmadığını ifade ederek, sanık olduğunu, savcının o yemekte kendisiyle ilgili bir kanaatini dile getirmiş olabileceğini, mahkemenin de o kanaatten etkilenebileceğini ve bunun tutuklu kalmasına neden olabileceğini söyledi.
Genelkurmay ve MİT´e PKK´nın kurulmasında katkıları var mı sorulsun
Öztürk ayrıca, eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu ve gazeteci Şamil Tayyar ile bazı gazeteciler ve akademisyenlerin terör örgütü PKK´nın MİT tarafından kurulduğunu söylediklerini ifade ederek, mahkemenin Genelkurmay Başkanlığı ve MİT´e yazı yazarak bu iddiayı sormasını istedi. Zekeriya Öztürk, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan´ın dava dosyasının da ilgili mahkemeden istenilmesini talep etti. Taleplerin ardından görüşünü açılayan Cumhuriyet savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Öcalan´ın dava dosyasının ilgili mahkemeden getirtilmesi yönündeki talebi kabul ederek, mahkeme heyetinden dosyayı istemesini talep etti. Mahkemeye heyeti, talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi. ( Zaman)
Başsavcı Vekili Çolakkadı: ´Savcıların her gün defalarca toplantı yaptığı emniyet mensuplarıyla akşam yemekte ya da iftarda buluşmasında hiçbir anormallik yok´
Çolakkadı: O yemekte ne müşteki var ne de şüpheli
Emniyet Genel Müdürlüğü´nün her yıl tüm hakim ve savcılara verdiği geleneksel iftar yemeği, bazı basın ve yayın organlarıyla Ergenekon sanıkları tarafından çarpıtıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, davetin Ergenekon buluşması başlıklarıyla haber yapılmasına tepki gösterdi. Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü´nün her yıl iftar yemeği verdiğini ve özel yetkili mahkemede görev yapan hakim ve savcılar olarak bu davete katıldıklarını belirtti. Savcıların her gün defalarca toplantı yaptığı emniyet mensuplarıyla akşam yemekte ya da iftarda buluşmasında hiçbir anormallik olmadığını belirten Çolakkadı, Bu yemekte ne müşteki var ne de şüpheli. Her gün birlikte çalışan, toplantılar yapan savcılarla emniyet görevlileri var. Emniyet her yıl böyle bir iftar verir, hakim ve savcıların da katılması çok normal, isteyen gelir isteyen gelmez. dedi.
O yemekte 12 . ve 14. Mahkeme hakimleri de var
Emniyet Genel Müdürlüğü´nün yemeğine sadece Ergenekon hakim ve savcıları katılmadı. İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri´nde görevli başta Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı olmak üzere neredeyse tüm hakim ve savcılar davete icabet etti. Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin başkanı Köksal Şengün ve üye Hasan Hüseyin Özese orada. Diğer üye Sedat Sami Haşıloğlu yok. Ergenekon soruşturması savcılarından ise Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel var; Nihat Taşkın yok. Diğer taraftan, Ergenekon davasının baş sanıklarından emekli Orgeneral Şener Eruygur´un bizden dediği İstanbul 12. ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi başkan ve üyeleri de aynı yemekte hazır bulundu. Yine 13. Ağır Ceza heyeti eksik iken Hurşit Tolon´u serbest bırakan 12. Ağır Ceza heyeti başkanı Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu, üyeler Necat Ede ve Selda Kutluata tam kadro iftarda. İrtica ile Mücadele Eylem Planında imzası olan Albay Dursun Çiçek´i serbest bırakan 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak ile adliyede görevli mahkeme başkanları Nurettin Ak, Şeref Akçay, savcılar Mehmet Berk, Emin Aydinç´in de aralarında bulunduğu, Ergenekon dosyasında hiç işlem yapmayan hakim ve savcılar da emniyetin davetlileri arasında. Ergenekon soruşturmasını yürüten tek birimin istihbarat şubesinin gösterilmesi de yanlış. Ergenekon soruşturması kapsamında ilk operasyonları 12 Haziran 2007´de İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü başlattı. Daha sonra Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü de soruşturmaya dahil edildi. İstihbarat şubesinin ise operasyonel boyutu yok. Sadece soruşturmaya istihbarat desteği veriyor. ( Zaman)
Sanıklar ve avukatları her fırsatta mahkeme heyeti ve savcılar üzerinde baskı kurmaya ve davayı kişiselleştirmeye çalışıyor
Hakimlerin yemeğe katılmaları sebebiyle reddi hakim talebi yapıldı, dava 19 Ekime ertelendi
Birinci Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanık Oktay Yıldırım´ın avukatı Yıldırım Çavuşovalı´nın, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün ve Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese´nin davadan çekilmesi, aksi takdirde yargıçların reddine ilişkin talebini değerlendirmek üzere duruşmayı 19 Ekime erteledi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Başkan Şengün, tutuklu sanık Oktay Yıldırım´ın avukatı Yıldırım Çavuşovalı tarafından mahkemeye bir dilekçe verildiğini belirtti. Başkan Şengün, avukat Çavuşovalı´nın dilekçesinde, emniyet tarafından düzenlenen yemeğe katılan hakim ve savcılara ilişkin bir gazetede yazı ve fotoğrafların yayımlandığını, bu nedenle Köksal Şengün, Hasan Hüseyin Özese ve Beşiktaş Adliyesi´nde görevli bir kısım başkan ve üyelerin tarafsızlıklarına gölge düşebileceği şüphesi oluştuğunu kaydettiğini söyledi. Avukat Çavuşovalı, bu fotoğraflar nedeniyle mahkemenin vereceği karara güvenleri kalmadığını ifade ederek, Sizinle bir restorana gitsek, yemek yesek, Hasan Hüseyin Özese elini omzuma atsa, fotoğraf çektirsek, bu şaibeli olmaz mı? Bunun ardından müvekkilim tahliye edilse, hakkımızda karalama kampanyası yapılır. Bu fotoğraflardan sonra davanın tarafına biraz daha yakın olduğunuz düşüncesi oluştu şeklinde konuştu.
Bu talebe ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, avukatın dilekçesinde soyut, kişisel değerlendirmeler dışında hakimin tarafsızlığına gölge düşürecek beyanların yer almadığı gerekçesiyle talebin reddedilmesini istedi. Mahkeme heyeti, avukat Yıldırım Çavuşovalı´nın talebinin değerlendirilerek karara bağlanması için duruşmayı 19 Ekim Pazartesi günü saat 09.30´a erteledi. Mahkeme, daha önceki ve bu duruşmadaki diğer talepleri ise sonra karara bağlayacak.
(08 Ekim 009, 13:25)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
İftar yemeği sebebiyle reddi-hakim talebi konulu manşetlerimiz
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri