Ergenekon soruşturmasında 'şüphelilere kumpas kurulduğu' iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında, davanın tartışmalı delili 51 No'lu DVD yeniden mercek altına alındı. DVD'nin bulunma görüntülerini inceleyen savcılık, DVD'nin odaya arama yapan polisler tarafından konulmuş olması ihtimâli üzerinde duruyor.
Tamamı >   27.1.2016

51 No´lu DVD´yle ilgili şok gelişme.. Ergenekon davasına ilişkin çok önemli delillerin olduğu DVD´nin, davaya bakan eski Mahkeme Başkanı Köksal Şengün ve davanın avukatları tarafından birlikte incelendikten sonra tahrip edildiği ortaya çıktı. Savcı Öz´ün tedbir amaçlı 2 kopya aldırması delili kurtardı. Savcılık soruşturma başlattı. Hakim Şengün, Ergenekon sanıklarıyla bağlantılarının ortaya çıkması üzerine HSYK tarafından davadan alınmış, özel yetkileri kaldırılarak Bolu´ya atanmıştı.
Tamamı >   23.5.2012

Ergenekon sanıklarında yakalanan ve davanın en önemli delillerinden biri olan 51 No´lu Dvd´nin aslı, Genelkurmay tarafından özel kurye aracılığıyla mühürlü bez torbada Ergenekon Mahkemesi´ne ulaştırıldı. Ancak daha sonra gelen açıklamalarda Dvdnin asıl değil kopya olduğu, onun da savcılık tarafından asıl Dvd´den kopya edilerek genelkurmaya gönderilen Dvd olduğu öğrenildi.
Tamamı >   18.5.2012

Balyoz davasında tutuklu sanıklardan emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın´ın çapraz sorgusunda tartışma yaşandı. Ergenekon soruşturmasında Levent Göktaş´ın bürosunda ele geçirilen 51 nolu dvd´de Yalçın´a ait bir ses kaydı da yer alıyor. Bu ses kaydında Yalçın, hükümete hakaretler ediyor ve askerlerin sessiz olmadığını, ancak durumun 1980´den (darbesinden) farklı olduğunu, herşeyin en ince şekilde hesap edildiğini (yani darbe hazırlığı yapıldığını) itiraf ediyor. Yalçın´ın avukatı savcının bu ses kaydıyla ilgili soru sormasına engel olmaya çalıştı. Ancak mahkeme başkanı avukata müdahale ederek savcının sorusunu sormasını istedi. Soruya cevap vermeyen Yalçın ve avukatı ise ses kaydının ve 51 no´lu dvd´nin yasal olmadığını iddia etti. Hukukçulara göre bu itirazlar faydasız.
Tamamı >   20.6.2011

Askerlerin 2007´deki cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahalesini gösteren belge haberi tartışılmaya devam ediyor. Islak imzalı ´Kaos Planı´ davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne iki hafta önce ulaşan belge, Ergenekon´un tutuklu sanığı emekli Albay Mustafa Levent Göktaş´ın ofisinde ele geçirilen 51 No´lu DVD´nin içinde bulunuyor. Bu DVD Ergenekon davasının en önemli delillerinden biri. İçerisinde çok sayıda kritik belge yer alıyor. Askeri savcılığın dökümünü yapıp Genelkurmay´a sorduğu ve sonra sivil savcılara ilettiği 51 No´lu DVD içinde, askerin cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahalesini ortaya koyan Doç. Dr. Nuran Yıldız´a ait ´faaliyetler´ isimli bilgi notunun dışında çoğu gizli olup olmadıklarına göre tasnif edilmiş çok sayıda dosya, Balyoz darbe planı raporu ve bunun dışında kalan 8 ayrı harekat planı da yer alıyor.
Tamamı >   8.6.2011

Ergenekon davasının tutuklu sanığı emekli Albay Mustafa Levent Göktaş, Savcı Zekeriya Öz´e, ´İlk 2 Ergenekon iddianamesini değerlendirdiğimde Ergenekon´un korkunç bir örgüt olduğunu fark ettim. Belki biz de farkında olmadan işin içinde olup olmadığımızı bilmiyorum´ şeklinde başlayan 9 sayfalık ek ifadesindeki ıslak imzaların kendisine ait olduğunu söyledi. Göktaş´ın buna rağmen cümlelerin ve birçok detayın kendisine ait olmadığını iddia etmesi üzerine Mahkeme Başkanı Şengün, ´Hadi dijital olsa anlarız da ıslak imzalı belgede nasıl değişiklik yapılır?´ şeklinde tepki gösterdi.
Tamamı >   13.5.2011

Ergenekon davasının tutuklu sanığı emekli Albay Mustafa Levent Göktaş, 51 No´lu DVD´nin oluşturulması sırasında ofisinde olduğunu kabul etti. Cep telefonundan o saatte ofisinden sinyal alındığı hatırlatılınca savcılıktaki ifadesinin aksine ofiste olduğunu kabul eden Göktaş, DVD´yi ise reddetti. Göktaş´ın sorulara cevap vermekte zorlandığı, çelişkili cevaplar verdiği dikkatlerden kaçmadı.
Tamamı >   12.5.2011

İkinci ´Ergenekon´ davasının 105. duruşması görülüyor. Tutuklu sanık emekli Albay Levent Göktaş, suçlanmasına konu olan ve Ergenekon davasının da en önemli delilleri arasında yer alan 51 no´lu DVD´nin, bayan avukatın çay almak için dışarı çıktığı esnada boş olan odaya giren polislerce yerleştirildiğini ve el çabukluğuyla bulunduğunu iddia etti. Ergenekon dava sürecinde, sanıklardan bir teki bile ev ya da bürolarında ele geçen kritik önemdeki cd, belge ve benzer delilleri kabul etmedi. İlginç şekilde hepsinin ortak iddiası, bunları polisin oraya yerleştirdiği oldu.
Tamamı >   22.2.2011

Avcı´nın yuh dedirten iddiaları bir bir çürütülüyor. Ona göre Ergenekon´un en önemli delilleri arasında yer alan 51 nolu DVD de cemaat işi. Oysa Ergenekon ve yandaşlarının gözünü korkutan sapık ilişkilerin yer aldığı 51 No´lu DVD´nin, TSK´nın teknik olanakları kullanılarak Ergenekon sanıkları tarafından şantaj amacıyla kaydedildiği tespit edilmişti. Ama bunun ne önemi var ki, nasıl olsa Avcı´ya göre o porno ilişkileri görüntüleyenler de garanti TSK´ya sızmış cemaatçilerdir. Polisler, savcılar, hakimler, ihbarları yapan, belgeleri gönderen meçhul subaylar Avcı´ya göre cemaatçi. Bu nasıl sapık ve paranoyak bir zihniyet böyle?.. Ahmet Altan´ın satırlarıyla, ´Fethullahçılık´ diye bir suç yok ama Fethullahçı olmak ´suçlu´ olmak anlamına geliyor neredeyse. Ve, bu ´sihirli´ sözcük her şeyi açıklıyor, ´Şemdinli´de kontrgerillanın izini yakalayan savcı Fethullahçıymış´ diyorlar. Bunu söyledikleri anda, kontrgerillanın kitapevi bombalaması önemsizleşiyor, onları yakalayan savcının Fethullahçı olması önem kazanıyor. Aynı şeyi Ergenekon için de yapıyorlar, Ergenekon´u soruşturan savcılar da Fethullahçıymış... Demek ki Ergenekon kötü bir şey değil, Fethullahçı olmak gibi ´korkunç´ bir kimliğe sahip adam onları sorguladıysa, biz onları aklamalıyız. Bu yaklaşım, dikkatleri ´suçluyu´ yakalayanın ´inancına´ çekip, suçun kendisini saklamaya yarıyor ve Fethullahçılık lafı bu garip mekanizmanın işletilmesinde çok sık kullanılıyor.
Tamamı >   28.8.2010

Önceki gün ´Artık Levent Göktaş´ı nasıl ikna ettilerse´ diyen Serdar Öztürk, dün de ´Cezaevinde her ziyaret ettiğimde ağlıyordu´ dedi. Ergenekon´un en önemli sanıklarından tutuklu Albay Levent Göktaş, 6 Nisan 2010 tarihinde Savcı Zekeriya Öz´e kendi isteğiyle ek ifade vermişti. Dünkü duruşmada konu gündeme geldi ve Göktaş´ın Savcı Öz´e, ´Cezaevine girdikten sonra edindiğim bilgiler Ergenekon´un korkunç bir yapılanma içinde olduğunu fark ettim. Ben de bu yapılanmanın içinde yer almış olabilirim´ dediği ortaya çıktı. 7 Ocak 2009 tarihinde 10. dalga Ergenekon operasyonlarında gözaltına alınan emekli Albay Levent Göktaş´ın bürosunda yapılan aramada ele geçirilen çok sayıdaki delil arasında, 51 no olarak tutanaklara kaydedilen DVD içerisinden şok bilgiler çıkmıştı. Çok sayıda üst düzey yargı mensubu ve diğer şahısların uygunsuz ilişki görüntülerinin ve diğer belgelerin yer aldığı DVD, Ergenekon´un en önemli delilleri arasında yer alıyor. Levent Göktaş emekli olduktan sonra avukatlık yapıyordu ve Avukat Serdar Öztürk´ün de bir dönem komutanı idi. Göktaş gözaltına alındıktan sonra avukatlığını Serdar Öztürk yaptı.
Tamamı >   10.7.2010

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen ıslak imzalı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ belgesiyle ilgili görülen davanın tutuklu sanığı Serdar Öztürk, savunması boyunca Başbakan ve Savcı Zekeriya Öz´ün de aralarında bulunduğu pek çok kişiye hakaret etti. Islak imzalı belge ilk defa fotokopi olarak Avukat Serdar Öztürk´ün bürosunda ele geçirilmişti. Diğer deyişle ıslak imza davasının başlangıç noktası Öztürk´ün bürosu oldu. Belgenin bürosunda ele geçtiğini inkar eden Öztürk, ısrarla polis tarafından yerleştirildiğini iddia ederek polisi komploculukla suçlamıştı. Ancak arama sırasından bürosunda bulunan Öztürk´ün üç avukatının belgenin bürodaki aramada ele geçirildiğine dair tutanaklara imza attıklarının ve aramanın saniye saniye videoya kaydedildiğinin ortaya çıkması üzerine bu iddiası sonuçsuz kalmıştı. Öztürk ayrıca ilk gözaltına alındığında da Cumhurbaşkanı Necdet Sezer tarafından kendisine verilmiş olan şeref madalyasını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´e iade etmek istemişti.
Tamamı >   8.7.2010

Danıştay, Yargıtay ve HSYK üzerinden dava sonuçlarını etkiledikleri iddia edilen gruba yönelik Ergenekon operasyonu gerçekleştirildi. Gözaltına alınan çok sayıdaki kişi arasında eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ve İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz de var. Operasyonda dikkati çeken bir ayrıntı da bazı şüphelilerin polis gelmeden önce delilleri karartmaya çalışmaları oldu.
Tamamı >   2.6.2010

Danıştay saldırısıyla ilgili davayı, Ergenekon savcılarının gönderdiği klasörlerce belgeye rağmen ´Katliam türban için yapıldı´ diyerek jet hızıyla sonuçlandıran eski Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı emekli Hakim Orhan Karadeniz, TÜBİTAK raporunun ortaya çıkmasının ardından ´O zaman arızalı denildi, biz de araştırmadık. Bozuk denilince biz ne yapalım? Sanık suçüstü yakalandığı için o işin üstüne gitmedik. Mahkeme öyle lüzumsuz işlerle uğraşmaz´ dedi. TÜBİTAK´ın raporunun davayı etkilemeyeceğini de savunan Karadeniz´in bu skandal sözleri Türk yargısının kimlere emanet olduğunun bir kez daha tartışılmasına neden oldu. Hakim Karadeniz, olayın dincilere bağlanarak davanın kapatılması konusunda vicdanının hala rahat olduğunu belirtse de kamuoyu vicdanı rahat değil ve şu soruyu soruyor: Hakim Karadeniz iyi niyetli ancak yetersiz mi yoksa delilleri ve araştırılması gereken ayrıntıları görmemezlikten mi geldi?..
Tamamı >   22.4.2010

Ergenekon kapsamında İşçi Partisi´nin Ankara´daki Genel Merkezi´nde arama yapan 10 polis hakkında, ´görevi kötüye kullanma´dan 3 yıl hapis istemiyle açılan davada yeni bir skandal patlak verdi. Savcı Abbas Özden´in davayı açmak için oluşturduğu bilirkişi heyetine, 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nin arama kararını vermediği, bilirkişinin de ´Arama kararı yok´ diye polisleri suçlu gösteren bir rapor hazırladığı ortaya çıktı. Polisler hakkındaki şikayet İşçi partililerce yapılmıştı ve söz konusu aramada, Yargıtay´a suikast krokileri ve çok önemli diğer deliller ele geçirilmişti. Bu kroki ve diğer deliller halen görülmekte olan Ergenekon dava dosyasında bulunuyor. İşçi Partisi´nin şikayetiyle Savcı Özden´in 2008´de başlattığı soruşturma kamuoyunda tartışmalara yol açmış ve soruşturmayla Ergenekon soruşturmasını baltalamak istendiği ileri sürülmüştü.
Tamamı >   12.3.2010

Ergenekon davasında çok önemli bilgileri içerdiği için en önemli delillerden birisi olarak bilinen 51 nolu DVD hakkında medyada bir süredir kırıldığı ve dolayısıyla delil olma vasfını yitirdiği, ya da kayıp olduğu iddiaları yeralan DVD´nin kayıp olmadığı ve sağlam olduğu ortaya çıktı. Mahkemeye ulaştırılırken zarar gördüğü iddia edilen ve belli kesimler tarafından ´artık delil niteliği kalmadı´ denilen 51 nolu DVD´nin adli emanette olduğu ortaya çıktı.
Tamamı >   8.2.2010

Ergenekon sanıklarından Albay Levent Göktaş´ın ofisinde ele geçirilen 51 No´lu DVD´nin önemli belgelerle dolu olduğu ortaya çıktı. Savcıların Balyoz darbe planının da bulunduğu DVD´yi 11 ay önce Genelkurmay´a sorduğu öğrenilirken, gönderilen yazı, 8 planın daha varlığını belgeledi. Planların tarihleri 1998-2004 yıllarını kapsıyor. Camilerin bombalanması, Türk jetinin düşürülmesi gibi kanlı eylemleri içeren Balyoz darbe planıyla ilgili önemli bilgiler gündeme geliyor. Planın, Ergenekon sanığı Albay Mustafa Levent Göktaş´ın ofisinde bulunan 51 No´lu DVD´de yer aldığı ortaya çıkarken, DVD´nin içinde Balyoz gibi 8 planın daha olduğu öğrenildi. Tamamının karşısında ´gizliliği kalkmamıştır´ ibaresi bulunan planların isimleri ve hazırlandığı yıllar şöyle sıralanıyor: Acar (1998), Alev (2002), Altay (2001), Atak (2002), Balyoz (2002), Barbaros (2001), Yarasa (2004), Yılmaz (2002), Yıldırım (2001).
Tamamı >   2.2.2010

Ergenekon davasının tutuklu sanığı emekli Albay Mustafa Levent Göktaş´ın ofisinde bulunduğu bildirilen ve tutanaklara 51. sırada kaydedildiği için bu adla anılan 51 nolu DVD´den bir orgeneralin oğlunun kız arkadaşıyla birlikte uygunsuz halde görüldüğü 43 adet fotoğraf çıktı. Bu fotoğraflar da dava dosyasına eklendi.
Tamamı >   31.1.2010

4´ncü Ergenekon İddianamesi olarak kabul edilen Poyrazköy İddianamesi´nde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´nda görev yapan bir personelin İstanbul Cumhuriyet Savcılığı´na gönderdiği bir ihbar mailine de yer veriliyor: ´Yapılan operasyonlar ve ev aramaları sonucu sizlere bahsedeceğim şahıslar ellerinde bulunan Ergenekon belgelerini evlerinden çıkararak daha güvenli olduklarını düşündükleri işyerlerine getirdiler. Bunların aranmayacağını düşünmektedirler. Bu şahıslara ait belgelerin yerini size yazacağım ancak bunların aranması sivil savcılıkla yapılmalıdır. Aksi takdirde size bahsedeceğim hiçbir belgeye ulaşamazsınız. Burada askeri makamlarca arama yapıldığı takdirde kurum içerisinde güçlü bir yapıya sahip olan bu şahıslar Ergenekon belgelerini rahatlıkla imha edebilirler.´ Poyrazköy iddianamesinde ayrıca, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´ndaki cuntacı yapılanmanın deşifre olmamak için aldığı önlemlerle ilgili çarpıcı bilgiler de ayrıntılarıyla yer alıyor. Muvazzaf 15 kişinin içinde bulunduğu örgüt, yasaklar listesi oluşturmuş. Hiçbir yerin, hiçbir iletişim aracının güvenli olmadığı belirtilen listenin ilk maddesinde, ´Ev, ofis, yazlık, anne evi, baba evi her yer temizlenecek, hiçbir şey kalmayacak´ ifadesi kullanılıyor.
Tamamı >   28.1.2010

Türkiye´nin gündemine bomba gibi düşen Balyoz planı 3. Ergenekon iddianamesinin eklerinde çıktı. Çok gizli olduğu anlaşılan DVD´deki belgelerde ´Altay, Atak, Barbaros, Alev, Fişek ve Acar´ isimli başka planlar da var. ´Balyoz Harekat Planı´nın izi Ergenekon sanığı emekli Albay Göktaş´a ait 51 No´lu DVD´de de ortaya çıktı. DVD´de, ´Balyoz´ adlı harekat planı ve ilgili lahikalar var. ´Gizli´ ibareli askeri planlar da mevcut.
Tamamı >   24.1.2010

Ergenekon soruşturmasında emekli binbaşı Levent Bektaş´ın bürosunda ele geçen 51 Nolu DVD´de yargı mensuplarının da yer aldığı çok sayıda kişi hakkında fişleme yapıldığı, şantaj bilgilerinin yeraldığı ortaya çıkmıştı. Ergenekon savcıları bu kişilere başvurmuş ve şikayetçi olup olmadıklarını sormuştu. Ancak Ergenekon örgütü tarafından fişlenmiş yargı mensuplarından biri hariç hiçbiri şikayetçi olmadı. Mahkeme kararlarıyla 69 hakim ve savcının dinlenmesine tepki gösterip ortalığı ayağa kaldıran bazı yargı mensuplarının illegal fişlenme karşısında sessiz kalışı, Adalet Bakanı´nı isyan ettirdi.
Tamamı >   29.11.2009