Dün kabul edilen iddianamede Oda TV, ´Ergenekon´un internet medyası´ olarak nitelendiriliyor. Ergenekon´un güncel medya stratejisini ortaya koyan ´Ulusal Medya 2010´ isimli dokümana göre; Oda TV, Halk TV, Ulusal TV, Avrasya TV, Kanal B ve Sözcü gibi yayın organları tarafından Ergenekon ve benzeri davaların aleyhine yayın yapılması, kamuoyunun Ergenekon´un çıkarları doğrultusunda yönlendirme amaçlı haberlerle şekillendirilmesi öngörülüyor. Örgütsel faaliyetler arasında sayılan Ahmet Şık´ın ´İMAMIN ORDUSU´ isimli kitabının, Ergenekon soruşturma ve davasının itibarsızlaştırılması amacıyla hazırlandığı, bu kitabın sadece Şık tarafından oluşturulmadığı, Ergenekon talimatları doğrultusunda diğer şüphelilerle birlikte hazırlandığı iddianamede delilleriyle ortaya konuluyor.
OdaTV Ergenekon´un medya ayağı
Dün kabul edilen iddianamede Oda TV, ´Ergenekon´un internet medyası´ olarak nitelendiriliyor. Ergenekon´un güncel medya stratejisini ortaya koyan ´Ulusal Medya 2010´ isimli dokümana göre; Oda TV, Halk TV, Ulusal TV, Avrasya TV, Kanal B ve Sözcü gibi yayın organları tarafından Ergenekon ve benzeri davaların aleyhine yayın yapılması, kamuoyunun Ergenekon´un çıkarları doğrultusunda yönlendirme amaçlı haberlerle şekillendirilmesi öngörülüyor. Örgütsel faaliyetler arasında sayılan Ahmet Şık´ın ´İMAMIN ORDUSU´ isimli kitabının, Ergenekon soruşturma ve davasının itibarsızlaştırılması amacıyla hazırlandığı, bu kitabın sadece Şık tarafından oluşturulmadığı, Ergenekon talimatları doğrultusunda diğer şüphelilerle birlikte hazırlandığı iddianamede delilleriyle ortaya konuluyor.
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan Oda TV iddianamesi İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi´nce kabul edildi. Aralarında Hanefi Avcı, Yalçın Küçük, Soner Yalçın, Nedim Şener ve Ahmet Şık gibi isimlerin yer aldığı sanıklar, ´halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, TSK´yı darbe yapmaya teşvik ve PKK terör örgütüne destek amaçlı faaliyetlerde bulunmak´la suçlanıyor.
Oda TV´nin, Ergenekon´un internet medyası olduğu aktarılıyor. Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan 14 sanıklı Oda TV davası açıldı. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi´nce kabul edilen 134 sayfalık iddianamenin 1 numaralı sanığı Yalçın Küçük, ´terör örgütü yöneticisi´ olmakla suçlandı. Oda TV, ´Ergenekon´un internet medyası´ olarak nitelendirilirken, Örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda yönlendirme amaçlı yayın yapıldığı tespit edilmiştir. denildi. Sanıklarla ilgili suçlamalar, ´Halkı kin ve düşmanlığa tahrik, darbeye teşvik ve PKK´ya destek amaçlı faaliyetler´ gibi başlıklar altında anlatıldı. Sanıkların, partilere yönelik çalışmaları da iddianameye girdi. Soner Yalçın´ın Halk TV´yi almak için Deniz Baykal´a şantaj yapmayı planladığı belirtildi.
Eski polis müdürü Hanefi Avcı ile Nedim Şener ve Ahmet Şık, Ergenekon´un hiyerarşik yapısı içerisinde bulunmamakla birlikte, örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda örgütsel doküman hazırlayarak örgüte yardım etmekle suçlanıyor. Şüphelilerin, ´silahlı örgüte yardım etmek´ suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor. İddianamede ´müşteki´ olarak sadece gazeteci Nazlı Ilıcak yer aldı.
Ergenekon silahlı terör örgütünün güncel medya stratejisini ortaya koyan ´Ulusal Medya 2010´ isimli dokümanın, daha önce yine Ergenekon sanıklarında ele geçirilen ´Ulusal Medya 2001´ isimli belgeyle benzerlik gösterdiği ifade ediliyor. ´Ulusal Medya 2010´ dokümanına göre, Oda TV, Halk TV, Ulusal TV, Avrasya TV, Kanal B ve Sözcü gibi yayın organları tarafından Ergenekon ve benzeri davaların aleyhine yayın yapılması, kamuoyunun Ergenekon silahlı terör örgütünün çıkarları doğrultusunda yönlendirme amaçlı haberlerle şekillendirilmesi öngörülüyor.
Yalçın Küçük´e yönelik çalışmalar esnasında Küçük ile Soner Yalçın ve internet sitesi yöneticileriyle örgütsel irtibat tespit edildiği aktarılıyor. Devamında, Yalçın Küçük´ün talimatı ile örgütün internet medyasını oluşturan Oda TV´de örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda yönlendirme amaçlı yayın yapıldığı ve bu doğrultuda kamuoyunun şekillendirilmeye çalışıldığı tespit edilmiştir. deniliyor.
KİTAP DEĞİL ÖRGÜTSEL DOKÜMAN
Ahmet Şık´ın ikametinde ele geçirilen dijital veriler üzerinde yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde, ´000KITAPSON´, ´Ahmet Kitap´ ve ´KİİTAPPPPPPPPPPPPP´ isimli 3 ayrı word dosyası bulunduğu kaydediliyor. Oda TV´de yapılan aramalar sonucu elde edilen dijital verilerde de ´000KITAP´ adlı ´İMAMIN ORDUSU´ başlıklı bir örgütsel doküman elde edildiği hatırlatılıyor. Şöyle deniliyor: Ahmet Şık´a ´İMAMIN ORDUSU´ isimli örgütsel dokümanın hazırlatıldığı, ancak elde edilen delillerden Ahmet Şık´a hazırlatılan örgütsel dokümanın kitap olarak ´Emniyet Müdürü Sabri Uzun´ ismi ile yayınlatılmasının planlandığı anlaşılmıştır.´
´Ahmet Kitap´ isimli word belgesinde bulunan ´İMAMIN ORDUSU´ isimli örgütsel dokümanın yapılan incelemesi neticesinde, söz konusu çalışmanın örgütün güncel medya stratejisini ortaya koyan ´ULUSAL MEDYA 2010´ dokümanında belirtilen stratejiler doğrultusunda hazırlandığını gösteren çok sayıda delil tespit edildiği ifade ediliyor.
İddianamede, Bu kitap çalışmasında; ´Ergenekon´ soruşturması ve kovuşturmasının, Gülen cemaati tarafından yürütülen bir tertip ve düzmece olduğunun işlendiği, böylelikle soruşturmayı yürüten kurum ve çalışanlarına ağır iftiralarda bulunarak kamuoyundaki güvenilirliklerinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı ve nihai olarak davanın kıymetsizleştirilmesinin hedeflendiği anlaşılmıştır. Gerek Oda TV´den ele geçirilen örgütsel notlar ve örgütsel dokümandaki notlar, gerek Ahmet Şık´ta ele geçirilen taslaklardaki notlar ve soruşturma kapsamında elde edilen diğer deliller, ´İMAMIN ORDUSU´ başlıklı örgütsel dokümanın sadece Ahmet Şık tarafından oluşturulmadığını, Ergenekon silahlı terör örgütünün talimatları ve yönlendirmeleri doğrultusunda diğer şüphelilerle birlikte hazırlanan bir kitap çalışması olduğunu ortaya koymaktadır.´ deniliyor.
ERGENEKON´UN AMAÇLARI VE MEDYA YAPILANMASI
İddianamenin giriş kısmında Ergenekon Terör Örgütü´nün amaçları ve medya yapılanması şu satırlarla anlatılıyor:
Ergenekon Silahlı Terör Örgütüne yönelik bugüne kadar yapılan soruşturmalarda ele geçirilen örgütsel içerikli dokümanlar ve elde edilen tüm deliller çerçevesinde örgütün nihai amacının; sürekli kaos ve kargaşa içerisinde, ekonomik kriz, iç etnik çatışmalar ve terör ile uğraşan zayıf bir devlet oluşturarak ülkeyi yönetilemez hale getirmek, devlet otoritesini içte ve dışta zafiyete uğratmak, böylece örgütün daha rahat etki edip yönlendirebileceği siyasal iktidarlar oluşturmak, örgütün belirlediği gizli amaç ve prensiplerin dışına çıkan tüm siyasal iktidarları değişik yöntemlerle kontrol altına almak, bu başarılamadığı taktirde yasama ve yürütme organlarını devirip kendi ideolojik amaçları doğrultusunda devlet yönetimini ele geçirmek olduğu anlaşılmaktadır.
Ergenekon Silahlı Terör Örgütünün bu amaçlarına ulaşabilmek için gerçekleştirdiği faaliyetlerine yönelik yürütülen soruşturmalar neticesinde, silahlı terör örgütü yöneticisi veya üyesi olmak, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek, halkı yürütme organına karşı silahlı isyana tahrik etmek, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, terör örgütüne ait silahları depolamak, genel güvenliği kasten tehlikeye sokacak şekilde patlayıcı madde bulundurmak ve kullanmak, nitelikli kasten öldürmeye azmettirmek, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri çalmak, temin etmek, yasaklanan bilgileri temin etmek, açıklamak, kişisel verileri kaydetmek gibi suçlardan birçok şüpheli hakkında farklı tarihlerde iddianameler düzenlenmiştir.
Örgütün yöneticileri, üyeleri ve faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik yapılan çalışmalar sonucunda, Ergenekon Silahlı Terör Örgütünün bir medya yapılanmasının olduğu, bu medya yapılanması vasıtasıyla kamuoyunu kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığı, kaos ve düzensizlik ortamı oluşturma maksadı amaçlayan provokatif eylemlerinin toplumda sansasyonel etki oluşturabilmesini sağlamak amacıyla medya yapılanması alanında çalışmalar yaptığı tespit edilmiştir. ?ERGENEKON-Analiz Yeni Yapılanma Yönetim Ve Strateji Geliştirme Projesi? isimli temel örgütsel dokümanda da, medyanın işlevi ve toplum üzerindeki etkilerinden bahsedilerek, örgütün kendi medya kuruluşlarını oluşturması ve mevcut medya kuruluşlarını da kontrol altına alması gerektiğinin bir strateji olarak benimsendiği anlaşılmaktadır.
Bugüne kadar örgütün medya yapılanmasına yönelik yapılan çalışmalarda, örgütün Ulusal Kanal, Avrasya Tv, Aydınlık Dergisi, Cumhuriyet Gazetesi, Strateji Dergisi, Kanal B, Vatanseverinfo ve Acikistihbarat isimli web siteleri gibi medya organlarının bir kısmını kurdurduğu bir kısmını da kontrol altına alarak yönlendirdiği anlaşılmış, daha önceki iddianamelerde bu medya organları aracılığıyla yürütülen faaliyetler ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
Bu iddianamede ise; Ergenekon Silahlı Terör Örgütü yöneticisi Yalçın Küçük´e yönelik çalışmalar devam ettiği esnada, Yalçın Küçük´ün ODATV isimli internet sitesinin imtiyaz sahibi Soner Yalçın ve ODATV çalışanları ile örgütsel irtibatının bulunduğu anlaşılmıştır. Ayrıca Soner Yalçın´ın da Ergenekon soruşturması kapsamında haklarında işlem yapılan şüphelilerden birçoğu ile irtibatlı olduğu belirlenmiştir. Bu tespitler üzerine Başsavcılığımızca başlatılan 2010/857 sayılı soruşturma kapsamında devam eden çalışmalarda; Yalçın Küçük´ün talimatı ile örgütün internet medyasını oluşturan ODATV´de örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda yönlendirme amaçlı yayın yapıldığı ve bu doğrultuda kamuoyunun şekillendirilmeye çalışıldığı tespit edilmiştir. Bu iddianamede örgütün ODATV aracılığıyla icra ettiği faaliyetler ve bu faaliyetleri yürüten şüphelilerin örgütsel konumları anlatılacaktır.
İddianamede mümkün mertebe özel hayatın gizliliğine dikkat edilerek, şüpheliler ve soruşturma konusu suçla irtibatı olmayan üçüncü şahısların isimleri baş harfleri yazılmak suretiyle kısaltılmıştır. Mahkeme kararları doğrultusunda tesbiti yapılan telefon görüşmelerinde delil mahiyetinde olmayan özel görüşmeler iddianame içerisine alınmamıştır.
İddianamenin bundan sonraki bölümleri şu başlıklar altında ele alınacaktır.
A) Toplanan deliller
B) Yürütülen faaliyetler
1) Halkı Kin Ve Düşmanlığa Tahrik Etmek Amaçlı Yürütülen Faaliyetler
2) TSK´yı Darbe Yapmaya Teşvik Etme Amaçlı Yürütülen Faaliyetler
3) PKK Terör Örgütüne Destek Amaçlı Yürütülen Faaliyetler
4) Siyaset Dünyasına Yön Vermek Amaçlı Yürütülen Faaliyetler
a) Ak Parti´ye Yönelik Yürütülen Faaliyetleri
b) CHP´ye Yönelik Yürütülen Faaliyetler
5) Medya Yapılanması Faaliyetleri Kapsamında Halk Tv İle İlgili Faaliyetler
6) Ergenekon Soruşturması ve Dava Sürecini Etkilemeye Yönelik Faaliyetler
7) Devlet Güvenliğine İlişkin Bilgi ve Belgelerin Temin Edilmesi
8) Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Olarak Kaydedilmesi ve Özel Hayatın Gizliliğini İhlal
C) Şüphelilerin örgütsel konumları..
´İMAMIN ORDUSU´ KİTABININ 2011 SEÇİMLERİNDEN HEMEN ÖNCE YAYINLANMASI İÇİN DİKKAT ÇEKEN GAYRET |
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nca hazırlanan Oda TV iddianamesinde bilirkişi incelemesiyle Soner Yalçın´a ait olduğu ifade edilen notlar, Oda TV´de çıkan Ahmet Şık ve Nedim Şener´in kitap taslakları, Ulusal Medya 2010 belgesi ve telefon görüşmeleri gibi birçok delil yer aldı. Tutuklu sanık Ahmet Şık´ın ifadesinde, Soner Yalçın´ı tanımadığını beyan ettiği hatırlatıldı. Ancak soruşturma kapsamında Yalçın´ın örgütsel talimatlarının yazılı olduğu birçok belge elde edildiği ve bu talimatların içeriğinde de Şık´ın örgüt faaliyetleri kapsamında yapması gereken görevlerin yazılı olduğunun anlaşıldığı vurgulandı. Yalçın tarafından kaydedildiği anlaşılan ´Sabri Uzun´ isimli Word belgesinde, Sabri´nin Kitap konusunda çekincesi var ikna etmeye çalışalım. Kitabı seçimden önce yetişmeli. Nedim, Ahmet Şık´la bu konuda görüşsün, Kitaba çalışırken cesur olun. Çıkarma ve ekleme yapmaktan çekinmeyin. Bu kitap Simon´dan daha kapsamlı olmalı. Nedim´i kutlarım. Ahmet´i çalıştırsın. Hanefi çıkacak ve size katılacak. Emin ve Sabri´ye moral verin. Sabri adıyla çıkmasına zorlayın. Çabuk olması şart. Seçimden önce yetişsin. yazdığının tespit edildiği kaydedildi. Bu Word belgesinin bilirkişilerce incelemesi yapıldığı ve teknik özelliklerine bakıldığında 20 Aralık 2010 tarihinde ´soner´ isimli kullanıcı tarafından oluşturulduğunun anlaşıldığı kaydedildi. Bu kapsamda, belgeyi oluşturanın ´soner´ olması konusu göz önünde bulundurulduğu ve Yalçın´ın Şık´a örgütsel faaliyetler kapsamında görevler verdiğinin anlaşıldığı dile getirildi.
SON RÖTUŞLAR ´ERGENEKON´DAN
´İmamın Ordusu´ isimli dokümanın üzerinde yapılan hemen hemen tüm eklemelerin Ahmet Şık´a bu çalışmayı yaptıran diğer örgüt mensuplarınca gerçekleştirildiği ve çalışmanın tamamen Ergenekon davası sürecini etkilemek ve yönlendirmek amacıyla kaleme alındığının anlaşıldığı kaydedildi. Kitap olarak yayınlanması planlanan bir örgütsel çalışması olduğu ifade edilen İmamın Ordusu belgesi taslağı için, Örgütün temel dokümanlarından olan ve son süreçte örgütün medya yapılanmasını yeniden şekillendirmek amacıyla hazırlanan ´ULUSAL MEDYA 2010´ dokümanında belirtilen stratejiler doğrultusunda hazırlandığı anlaşılmıştır. denildi. Ahmet Şık´ın ODA TV aramasından sonra tedirgin olup kitabını tamamlamadan baskıya gönderme telaşına düştüğü vurgulandı. Bu örgütsel çalışmayla, Ergenekon davasının hukuki değil siyasal bir dava olduğu, TSK ve yüksek yargı başta olmak üzere anayasal kurumların hedef alındığı tezleri işlenerek davanın kamuoyunda inanılırlığını ortadan kaldırmaya yönelik topluma yanlış bilgilendirme yapılmasının amaçlandığı ifade edildi. Tüm bu amaçların yanında söz konusu örgütsel dokümanın 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak olan genel seçimler öncesi yayınlanması planlanarak, genel seçimler öncesi ülke gündemini etkilemeyi ve yönlendirmeyi amaçladığının görüldüğü ifade edildi.
´Truva atı´ çöktü
Oda TV operasyonunda Soner Yalçın´ın bilgisayarında ´Ulusal Medya 2010´ belgesi bulunmuştu. Yalçın´ın avukatları, Ergenekon soruşturma ve davasını yıpratma amaçlı hazırlandığı iddia edilen belgenin spam mail olarak (Truva atı) bilgisayara gönderildiğini iddia etti. Yalçın ise kendisine komplo kurulduğunu savundu. Avukatlar bu iddialarını da kendi yaptırdıkları teknik incelemeye dayandırdı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nca hazırlanan iddianamede, bu iddianın doğru olmadığı belirtildi. Sanıkların avukatlarının başvurusu üzerine Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından teknik raporun hazırlandığı hatırlatıldı.
Bu teknik raporun savcılık tarafından bilirkişilere ayrıca incelettirildiği belirtildi. ´Teknik raporun ilgili dijital medyaya ait imaj üzerinden yapılan bir incelemeye dayanmadığı, imaj olmadan yapılan işlemler veya varsayımlarla yapılan yorumların adli bilişim incelemesi olamayacağı´ ifade edildi. Devamında, Kullanılan ´Active Undelete´ adlı programın adli bilişim incelemelerinde delil bütünlüğünü bozabileceği ve uluslararası geçerliliğinin olmadığı, ayrıca ele geçirilen örgüt dokümanlarının bazılarının birden fazla şüphelinin bilgisayarında tespit edildiği anlaşılmıştır. ifadelerine yer verildi.
Savcı: O kitap yazdırıldı
Ergenekon´un amaçları doğrultusunda yayın yapan Oda TV´yle ilgili hazırlanan iddianamede eski polis müdürü Devrimci Karargâh terör örgütü davası sanıklarından Hanefi Avcı ve kitabı ile ilgili çarpıcı tespitler yer alıyor. ´ULUSAL MEDYA 2010´ isimli örgüt dokümanında ´STRATEJİ´ başlığı altında, Operasyon sürecini yürüten kurumlara mensup olup, tezlerimize ve faaliyetlerimize destek veren, kamuoyunun yakından tanıdığı ve güvendiği kişilere, Ergenekon ve benzeri davaların tertip olduğu yönünde açıklama ve yayın yaptırılması için bilgi, belge ve teknik destek sağlanmalıdır.´ şeklinde bir stratejinin yazılı olduğu ifade edilen iddianamede, Oda TV ve şüphelilerden ele geçirilen delillere bakıldığında bu stratejinin aynen uygulandığı hatırlatılıyor. Bu kapsamda Hanefi Avcı´ya ´Haliç´te Yaşayan Simonlar´ adlı kitabın yazdırıldığı, Ahmet Şık´a ise ´İmamın Ordusu´ adlı örgütsel çalışmanın hazırlatıldığı, ancak elde edilen delillerden Ahmet Şık´a hazırlatılan örgütsel çalışmanın Emniyet Müdürü Sabri Uzun adıyla kitap olarak yayınlatılmasının planlandığı belirtiliyor.
Hanefi Avcı´nın Soner Yalçın´ın örgütsel talimatlarının yazılı olduğu birçok belgede örgüt faaliyetleri kapsamında yapması gereken görevlerin yazılı olduğu anlatılıyor. Şüphelilerden ele geçirilen delillere bakıldığında Hanefi Avcı´ya ´Haliç´te Yaşayan Simonlar´ isimli kitabın yazdırıldığı belirtiliyor. Hanefi Avcı´nın Ergenekon silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısı içerisinde bulunmamakla birlikte, örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda örgütsel doküman hazırlayarak örgüte yardım ettiğinin anlaşıldığı ifade ediliyor.
Kaos stratejisi: Her şehit cenazesinde, ´komutanlar içeride´ vurgusu yapalım
Ergenekon´un internet medyası olarak tanımlanan Oda TV´yle ilgili iddianamede günümüzde yaşanan birçok olaya ışık tutacak bilgi ve belgeler var. Hain pusularda verilen şehitlerin ardından bazı kesimlerin özellikle gündeme getirdiği ´komutanlar tutuklandı, terör örgütü azdı´ şeklindeki söylemlerin çıkış noktası da iddianamede yer aldı. Örgütün ´stratejisti´ konumunda bulunan Yalçın Küçük´ün verdiği talimatlardan biri aynen şöyle: Ordunun olmazsa olmaz olduğu vurgusunu her fırsatta gündeme taşımak önemli; özellikle şehit cenazeleri büyük bir fırsat. Öcalan´ın ve BDP´nin her açıklaması, ´ordunun yıpranması bunlara alan açtı´ şeklinde verilmeli. Her şehit cenazesinde komutanlar içeride vurgusu.
Soner Yalçın ve diğer örgüt üyelerinin Yalçın Küçük ile görüşmeler yaptıkları, bu toplantıların sonucunda halkın tahrik edilerek ülkede kaos ve kargaşa ortamı oluşturulması amacına yönelik örgütsel kararlar aldıkları aktarılıyor. Soner Yalçın´ın imtiyaz sahibi olduğu Oda TV adlı internet sitesinde yayımlanan haberlere bakıldığında da bir taraftan PKK terör örgütü elebaşısının bir kısım açıklamalarını halkı sokağa dökmek amaçlı yayınladıkları, diğer taraftan da Türkiye´de sanki bir iç savaş varmış algısı oluşturmayı hedefledikleri belirtiliyor. İddianamede, Soner Yalçın´ın darbeye zemin hazırlama faaliyetlerini sadece Oda TV bünyesinde yapmadığı, aynı zamanda irtibatlı olduğu bazı medya mensuplarına da bu doğrultuda haberler yaptırdığı, Oda TV adlı internet sitesinde yayımlanan haberlere bakıldığında, Yalçın Küçük´ün bu talimatlarının aynen yerine getirildiği kaydediliyor.
ÖCALAN HABERLERİ GÜNDEMDE KALMALI
PKK terör örgütü elebaşısının hemen her açıklamasına haber değeri atfedilerek sitede yer verildiği anlatılıyor. Bu haberlerin veriliş şekline bakıldığında, terör örgütü elebaşısının eli kanlı bir katil değil, sanki bir sivil toplum örgütü lideriymiş gibi masumane bir görüntü ile lanse edilmeye çalışıldığı ifade ediliyor. Böylelikle terör örgütü elebaşısının açıklamaları ve söylemlerinin kamuoyunda kabul ettirilmeye ve normalleştirilmeye çalışıldığı belirtiliyor. Yalçın Küçük´ün notlarında PKK, BDP ve Türk Silahlı Kuvvetleri´yle ilgili şu talimatlara yer veriliyor: Örgütün Öcalan´ın kontrolünde olduğunu sürekli vurgula. Örgütü zayıf gösterecek yayınlardan uzak dur. PKK´yla ilgili sıkıntı çıkaracak haber yapılmaması konusu... Örgüt Kürt hareketinin tek temsilcisi. Pehlivan´a söyleyelim, şehit cenazelerini öne çekelim, hükümete karşı kullanalım. İmralı´dan gelenleri çarpıcı bir şekilde vurgula... Kürtlerle konuşulacaksa PKK ile konuşulacak... Satır aralarında vurgulayalım. Tek muhatap Öcalan. Öcalan´ın söylemleri sürekli gündemde kalsın. Hükümet ile anlaşma yönünde gündem sıcak kalsın. Bu konuda propaganda çok önemli, örgütün eylemleri bu noktada kullanılabilir. ( Zaman)
(10 Eylül 2011), son güncel.: (11 Eylül 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ODATV İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Flaş!!! Odatv iddianamesi kabul edildi
Odatv ile ilgili manşetlerimiz
Kontrgerilla Medyası
Ergenekon medyası ´karanlık oda´da yapılandırıldı
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Virüs adı: Oda.. Hedefi: Ergenekon´u bozmak
Sabah Akşam ´Karanlık Oda´yı aydınlattı