Ergenekon soruşturması derinleştikçe, yargı mensuplarına yönelik baskılar artmaya başladı. Hukuk kılıfına uydurularak dosyaların kapatılmasına dair çok sayıda örnek yaşandı geçmişte Türkiye´de. Ergenekon soruşturma ve davasını kapatmak için de benzer hareketlenmeler gözleniyor bir süredir.
18.01.2009 13:03 Ergenekon soruşturması derinleştikçe, yargı mensuplarına yönelik baskılar artmaya başladı. Aslında Türkiye hukuk yoluyla dosya kapatılmasına yabancı değil. Yolu Ergenekon´a çıkan Susurluk, Şemdinli ve JİTEM ana davası ilk akla gelen örnekler. Hakimlerle birlikte derin davaların seyri de değişiyor...
Sabih Kanadoğlu´nun Ergenekon davasında görmek istediği 40 savcıdan biri
Eski Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın´la ilgili dava, karar duruşmasından bir gün önce ilginç gelişmelere sahne oldu. Dosya, mütalaa hazırlayan savcıdan alınarak başka bir isme verildi. Yeni savcı, 25 bin sayfalık dosyayı 1 günde inceleyerek beraat talep etti. Ve Aşkın serbest kaldı. Böylece Rektör Yücel Aşkın göstere göstere beraat ettirilmiş oldu. HSYK´nın atadığı yeni savcı 25 bin sayfalık dosyayı 1 günde inceleyip beraat talep etmiş. Böyle jet savcılardan 40 savcı atanmasını istiyor Kanadoğlu ve yarsav Ergenekon davasına. 40 x 25 bin = 1 milyon sayfa incelemesini ilk gün yapan bu yeni atanmış 40´lar ikinci gün de herhalde beraat talep ederler Ergenekon sanıklarına.
En çarpıcı örnek en yakın zamanda yaşanmış Şemdinli Davası
Bir başka örnek Şemdinli. İlçedeki bir kitabevine el bombası atıldı. Kaçmaya çalışan iki astsubay ve bir PKK itirafçısı halk tarafından yakalandı. Dönemin Genelkurmay Başkanı, sanık astsubay için ´tanırım, iyi çocuktur´ ifadesini kullandı. Olayın üstüne giden Savcı Ferhat Sarıkaya, hazırladığı iddianame sebebiyle HSYK tarafından meslekten ihraç edildi. Davaya bakan Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkları 39 yıl hapse mahkum etti. Yargıtay kararı bozdu, dosyanın askeri mahkemeye gönderilmesini istedi. Yerel mahkeme direnince sürgün edildi. Yeni heyet, dosyayı askeri mahkemeye havale etti. Sanıklar serbest bırakıldı.
Susurluk davasının kapatılmasına sanık bile şaştı
Susurluk çetesi ile ilgili soruşturma yıllarca gündemi meşgul etti. Ancak kapsamlı bir yargılama yapılmasına ve perde arkasındaki isimlere ulaşılmasına imkan tanınmadı. Dosyaya 3,5 sene bakan Hakim Sedat Karagül, devlet kurumlarından istediği belgelerin gönderilmemesinden şikayet etti. Ardından sürpriz bir şekilde görevinden alınarak Sultanahmet Adliyesi´ne atandı. Yerine bugün Ergenekon sanıklarının avukatlığını yapan Metin Çetinbaş atandı. Çetinbaş 3 ayda davayı karara bağladı. Özel timci Ayhan Çarkın, yıllar sonra şu itirafta bulundu: Bizi idamla yargılayan Hakim Karagül´de ben adaleti gördüm. Sonra bu heyet görevden alındı. Son 15 gün Mesut Yılmaz hükümetinin atadığı bir başka bir heyet geldi. 4 yıl ceza aldık. Oysa neyle yargılanıyorduk?
Varlığı resmi bordro ile ortaya çıkan JİTEM için iki yıldır mahkeme bulunamıyor
Aralarında ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım´ın da bulunduğu 8 sanıklı JİTEM dosyası için iki yıldır mahkeme bulunamıyor. Dosya 3 mahkeme arasında gidip geliyor. Ergenekon kapsamında gözaltına alınan eski Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Erdal Şenel de, Veli Küçük ve Arif Doğan gibi isimlerin yargılanmalarına imkan tanımadı. JİTEM sanıklarıyla ilgili bilgi isteyen savcılara bilgi yerine tehdit imalı cevaplar gönderdi.
HSYK´nın müdahil olduğu başka davalar
Batık banka patronlarına mahkumiyet veren İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mustafa Akın da sürpriz atamalardan nasibini aldı. Dinç Bilgin, Ali Avni Balkaner ve Bahattin Uzan gibi isimleri ağır hapis cezalarına çarptıran Akın, HSYK kararı ile görevden alındı. Yüksekova çetesi davası da zamanaşımından düştü. (Zaman)
(18 Ocak 2009, 13:03)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi
Ergenekon davasını engelleme girişimleri